Mahkum Oldum !

Hayatımda iki kez mahkemelerde mahkum oldum, ikisi de kendilerine hakaret ettiğimi söyleyen kişilerin açtığı tazminat davaları nedeniyle. Çok da ağzı bozuk birisi olduğumu sanmıyorum ama iki mahkeme kararı ile öyle olduğum onandı, en iyisi bu konuda daha dikkatli olmak.  

İlk mahkumiyetim: “Geri zekalı”  

2014 yılında ailecek Tayland’a tatile gittik, o tarihlerde biz İngiltere’ye yerleşmiş, Mackolik’in yarısını İngilizlere satmış ve geri kalanı çok daha yüksek bir rakama satmak için yoğun şekilde çalışan bir durumdaydık.

Otelde odamdayken Mackolik’ten bir haber bildirimi geldi, o zamanlar bu bildirimleri Mackolik uygulamasını yüklemiş 3 milyondan fazla kişiye gönderiyorduk. Bildirimdeki ifade şöyleydi: “Galatasaray Tarih Yazdı”. Bildirime tıklayıp haberin detayını okuyunca Galatasaray Bayan Basketbol takımının rakibini yenerek FIBA Avrupa Ligi final maçına çıkmaya hak kazandığı yazıyordu. Aradan üç saat kadar bir zaman geçti, bir bildirim daha geldi: “Fenerbahçe de Finalde”. Haberin detayında Fenerbahçe Bayan Basketbol takımının da Galatasaray gibi rakibini yenerek finale kaldığı yazıyordu.  

Haklı olarak bütün Fenerbahçe taraftarları Fenerbahçe tarih yazmadı mı diye sosyal medyada büyük bir tepki gösterdi. Kaç Fenerbahçelinin bu yüzden uygulamayı sildiğini tahmin edemiyorum. Tabii ben hemen şirketi arayıp, niye böyle bir şey yaptıklarını sorguladım ve bir daha böyle yanlı görünen başlıklar atmamaları konusunda herkesi uyardım.

Ertesi gün final maçı oynandı ve Galatasaray Fenerbahçe’yi yenerek Avrupa Şampiyonu oldu. Bu haberi duyuran bildirim ise şu şekilde geldi telefonuma: “Fenerbahçe Finalde Yıkıldı”. Galatasaray’ın şampiyonluk haberini, hem de bir gün önce bütün şirketi uyarmamıza rağmen bu şekilde veren birisi için ne düşünmem gerekir başka?

Haberi yapanın kim olduğunu bilmeden ben şirketteki herkesin dahil olduğu mail grubuna şöyle bir email attım: “Bu haberi giren adamın şirkete kastı mı var? Hangi geri zekalı girdi bu haberi?”

Bu haberi giren çalışanımız, ilk gün binlerce Fenerbahçeliden, ikinci gün binlerce Galatasaraylıdan yediğimiz küfürleri önemsemeyip, ortağım Tarkan’a gidip istifa ettiğini ve bana hakaret davası açacağını söylemiş. Tarkan, attığım emaili, haberi onun yaptığını bilmeden herkese attığımı söylemesine rağmen kararını değiştirmemiş ve bana dava açmak üzere istifa etmiş.

Ben Londra’da yaşadığım için mahkeme bana ulaşamamış, birkaç duruşma bu yüzden ertelenmiş. Burası da ayrıca komik ama en sonunda bu çocuk bana Facebook üzerinden ulaşıp, davaya gelmem gerektiğini söyledi, ben de Türkiye’ye sırf bu davayı kabul eden savcıya, beni yargılayacak hakime durumu kendim anlatmak için gittim.

Mahkemede sanık sandalyesine oturdum, davayı açan çocuk ve avukatı, benim avukatım salondaydık. Hakim tepeden bir bakışla ‘aylardır sana ulaşmaya çalışıyoruz, devlet sana ulaşabilmek için bir sürü para harcadı, neredesin sen’ diyerek beni fırçalamaya başladı. Ben de aynı tonda ve dik bir duruşla bana ulaşmaya çalıştıklarını bilmeden nasıl mahkemeye gelebileceğimi sordum.

Böyle negatif bir ortamda başlayan mahkemede benim 30 kişinin önünde bu çocuğa geri zekalı diyerek hakaret edip etmediğim, bu emaili mesajı kimin attığını bilerek mi gönderdiğim sorgulandı. Ben asıl mağdurun şirket, dolayısıyla biziz demeye çalıştıysam da hakim sürekli, istesem bu mesajı kimin attığını öğrenip sadece ona atabilir miydim diye sordu.

Kısacası bana ceza vermeyi kafasına koymuş bir hakim ile gecen saçma sapan bir mahkeme sonucunda hakim beni 1900 TL adli para cezası ödemeye mahkum etti. Avukatım temyize gidemeyeceğimizi, 2000 TL altındaki mahkumiyetlerin kesinleştiğini söyledi. Hakim sırf temyize gidemeyelim diye sınırın hemen altında bir ceza verdi bana.

İkinci mahkumiyetim: “Beyinsiz”

2023 Nisan ayında Londra’dan İzmir’e uçakla geldim. Gece 11 gibi pasaporttan geçip beni dışarıda arabayla bekleyen eşim Ayşegül ile buluşmayı planlıyordum. Uçaktan ilk ben indim ve hızlıca pasaporta yürürken, polislerde bir hareketlilik olduğunu gördüm. Pasaportumu memura verdiğim anda polisler beni kenara çekti ve hakkımda yakalama kararı olduğunu söylediler. Ben de konu nedir deyince çok detay bilmediklerini ama hakaret ile ilgili olduğunu söyleyip ayrı bir kabine girdik. Ben artık geceyi nezarethanede geçireceğimi düşünüp, memura bekleyen eşimi haberdar edeyim dedim, o da gerek yok, savcıyı arayıp bilgi vereceğini, belki de bırakacağını söyledi. Savcı da üç gün içinde bir Cumhuriyet savcısına gidip ifade vermem şartıyla beni bıraktı.

Ertesi gün Bornova’ya gittim, savcıdan detayları öğrendim ve beni ifademi almak için mahkemeye çıkardılar. Konu benim Twitter’da iki yıl önce Filenin Sultanlarının Tokyo Olimpiyatlarında Çin takımını yenme başarısı nedeniyle herkesin onlara övgü düzdüğü bir dönemde 1.1 milyon takipçisi olan İ.Ş. adında birisinin attığı tweeti, “Sen kimsin ki beyinsiz” diyerek retweet etmişim.

Adamın attığı tweet şu: “İSLAMIN KIZI! Sen OYUN ALANLARININ değil, imanın, iffetin, ahlakin, hayanın, edebin, SULTANISIN; SEN ‘burnunu göstermekten utanan’ ANALARIN EVLADISIN. Ekranlara ve sakallı ağabeylerinin popüler kültürün kurbanlarına ‘sultan’ demesine aldanmayasın! Umudumuz da, duamız da SENSİN!”

Ben bu adamı tanımıyorum, takip de etmiyorum, bu mesajı attığımı da hatırlamıyorum zaten ama adamın avukatları benim gibi insanları takip edip dava açarak para kazanma yolu bulmuşlar kendilerine. Bu mesajını 20 binden fazla kişi retweet etmiş, onların kaç tanesine dava açmışlar bilmiyorum.

Geçen hafta bu mahkeme de beni temyiz başvurusu yapma sınırının altında bir bedelde adli para cezası ödemeye mahkum etti. Bunun beş katı kadar parayı da avukatlarına ödedim. Ödediğim paraya hiç acımıyorum, asıl acıdığım mahkemelerimizin bu tür insanlara kazanç yaratmak için bir ortam haline gelmiş olması.

Hakim, bu ülkenin milli takımının oyuncularına sırf şort giydikleri için, ahlaksız, hayasız, edepsiz, iffetsiz, imansız imasında bulunan birisine tepki gösterdim diye beni mahkum ederken nasıl bir vicdan ile hareket ediyor acaba? Milli takımdaki kızlara hakaret etmeye ses çıkarmayan bir adalet sistemi, buna tepki gösteren benim gibi insanlar üzerinden bu insanları zengin etmeye alet oluyor.

Yazıklar olsun.



Categories: Bütün Yazılar, Politik - Kritik

7 replies

  1. O filenin sultanları o adama hak ettiği gibi tek-tek tazminat davası açmadığı sürece sizin, bizim gibi duyarlı vatandaşlar bu oltaya düşecek. Olta diyorum çünkü bunu bilerek yapıyorlar bu bir kazanç kapısı olmuş. Milleti nasıl oltaya düşürürüz diye sürekli yem atıyorlar. O yüzden 2 aydır hiç bir sosyal platform (linkedin hariç) kullanmıyorum telefondan da sildim. Kafam o kadar rahat ki ne olmuş bitmiş umrumda olmuyor.

  2. Güler misin ağlar mısın çok yazık ve trajikomik maalesef.

  3. Geçmiş olsun. Hakim size ulaşmak için devletin harcadığı parayı sorgulayana kadar. Devlet içindeki yapıların götürdüğü paraların peşine düşmüş olsa cuppesine daha layık olmayacak mıydı?

  4. Bende benzer durumdan muzdaribim. Herkese açık olan şeyi paylaştığım için dava ediliyorum. Şaka gibi. Bu kadar hukuki açıklardan yararlanılması ve bunun da biliniyor olması. İnanamıyorum. Çok psikolojik savaş veriyorum. Umarım böyle bir şeyle bir daha karşılaşmak zorunda kalmazsınız.

  5. Geçmiş olsun Erdem Bey. Okurken ben stres oldum resmen.

  6. Yazıklar olsun ile bitirmişsiniz yazıyı, acaba oradan da ekmek çıkar mı 🙂

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: