Ezgi’ye 18. Doğum Günü İçin Mektup

Sevgili Ezgicim,

Bugün 3 Mart 2019 ve senin 18. doğum günün.

11 yaşına girdiğinde şu yazıyı yazmıştım sana : https://erdemyurdanur.com/2012/03/03/ezgi-11-yasinda/

18 yıl önce seni ilk kucağımıza aldığımızda hayatımızın bambaşka bir döneme girdiğinin farkındaydık. Hayatımızın merkezinde artık sen vardın. Aradan 3 yıl geçti, kardeşin Esin doğdu ve artık ikiniz birlikte merkezdeydiniz.

Doğduğun zamanlar İstanbul’da Küçükyalı’da bir apartman dairesinde oturuyorduk, seni gezdirecek doğru dürüst bir park yoktu oralarda ve 6 aylıkken sen doğaya daha yakın ol diye Adapazarı’na yakın İlimbey köyünde bir yazlık kiraladık ve Cuma akşamından Pazartesi sabahına kadar orada kalmaya başladık. Hatta bir defasında öyle bir kar yağdı ki, 10 gün mahsur kaldık. Elektrikler kesildi, ekmek bitti, sen üşümeyesin diye kat kat giydirdik ve şöminede odun yakarak ısındık. Ama sen orayı o kadar çok sevdin ki, ağaçtan meyve toplayıp yemeyi de, bisiklete binmeyi de, yüzmeyi de orada öğrendin. 4 yaşında havuzun dibine sırtüstü yatıp bana el sallıyordun.

Sen her zaman neşe ve hayat dolu, çok oyuncu bir çocuktun. Şimdi olduğu gibi her zaman çok iyi niyetli, karşısındakine değer veren ama sana değer vermeyeni de silebilecek kadar dik duruşlu bir karakterin vardı. Hatta 10 yaşındayken koyu bir Fenerbahçe taraftarı olan ilkokul öğretmenin yüzünden sen de Fenerbahçe taraftarı olmuştun. Ben seni bu kararından vazgeçirmek için acımasızca her yolu denedim ama sen bana bile o kadar dik durdun ki, sonunda pes eden ben oldum ve sana bir Fenerbahçe forması alıp stada maça götürdüm. Neyse ki, İngiltere’ye taşınınca Fenerbahçe taraftarlığın da kalmadı.

İngiltere’ye geldiğimizde 12 yaşındaydın ve ergenlik gibi çok zor bir dönemin başlarıydı. Çok az İngilizce biliyordunuz, bu yüzden 6. sınıfı yeniden okumanı tavsiye eden okula tamam dedik ve sen bu süreci olabildiğince başarılı geçirdin. Buradaki okulun en büyük güzelliği ders programını çocukların yeteneklerine göre düzenliyor olmaları. Sen de görsel sanatlara olan doğal yeteneğin ile resim, heykel, moda gibi güzel sanatlarla ilgili bir meslek seçeceksin gibi görünüyor. Önümüzdeki yıllarda bir çok mesleğin yapay zeka ile çözüleceğini, bu yüzden klasik mesleklerin bir çoğunun önemini yitireceğini ve daha çok yaratıcılık gerektiren sanat ve tasarım gibi mesleklerin önem kazanacağını düşünüyorum. Bu nedenle iyi bir sanatçı olarak mutlu bir meslek hayatın olacağını sanıyorum. Yaptığın resimlere bakınca bunu başarabileceğine son derece eminim, tek yapman gereken daha yaratıcı olabilmek için farklı fikirler edinebilmek. Bunun için de daha çok okumak, daha çok çalışmak, daha çok denemek, daha çok gezmek, daha çok insanla tanışmak ve sohbet etmek gerekiyor. Sanatçılık doğuştan gelen bir yetenek gerektirse de bu yeteneği sürekli beslemediğin sürece üretken olamayacağın da kesin bence.

Biliyorsun ben işini çok seven ve çok yoğun çalışan birisiyim, bazı dönemlerde sizlere istediğimden daha az zaman ayırmış olabilirim, ama anneniz büyük bir fedakarlık yaparak, sizlere daha çok zaman ayırabilmek için kendi kariyerinden vazgeçti. Ben de sizlere iyi bir gelecek sağlamak için çaba sarf ettim. Sadece maddi anlamda değildi bu çaba. Her ikimiz de, sizlerin sevgi, saygı, güven ve gurur duyabileceği ebeveynler olmak için uğraştık, uğraşıyoruz. Çünkü farkında olmasanız da, aslında en çok örnek alacağınız kişiler bizleriz ve biz de bu sorumluluğun farkındayız. 18 yaşından sonra da bu sorumluluğumuz devam edecek, onu da biliyoruz.

İnsan hayatındaki en önemli yaş dönümlerinden birisi hatta belki de en önemlisi bugün. Artık yasal olarak istersen yuvadan uçabileceğin, bizim seni tutamayacağımız bir döneme girdin. Bundan sonra, vereceğin kararların, yapacağın hataların sorumlusu kendin olacaksın. Ebeveynlerin olarak bizler bundan sonra sadece tavsiye veren ama ne karar verirsen ver seni durduramayacak konumda olacağız.

Bir anne ve baba olarak bu durum bizleri biraz tedirgin ediyor olsa da bebeklik, çocukluk ve ergenlik sonrası şimdi girdiğin gençlik döneminde, senin kendin için en doğru kararları vereceğine inancımız tam. Kararsız kaldığında ve desteğe ihtiyaç duyduğun zamanlarda bizlere danışacağına da inanıyoruz. Doğru kararların sonucunda yaşayacakların bizi çok gururlandıracaktır doğal olarak, ama hatalı kararlarının sonuçları ile karşılaştığında, sana hesap soran değil, bu sonuçlar ile baş etmek için bugüne kadar olduğu gibi yanında olacağımızı da bilmeni isteriz. Çünkü sen yaşın kaç olursa olsun, bizim, kardeşinle birlikte en değerli iki varlığımızdan birisisin.

Seni çok seviyoruz.

Baban ve Annen.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

 



Categories: Anılar, Bütün Yazılar

Bir Cevap Yazın

%d