1999 yılında internet sektörüne girdiğimde hemen hemen herkes benimle dalga geçiyordu, internetten para kazanmak boş bir hayaldi onlara göre. Bana göre ise internetin bir süre sonra hepimizin hayatının tam da ortasına oturacağı o kadar aşikardı ki. Görünen köy kılavuz istemiyordu.
2004 yılına kadar 5 yıl neredeyse hiç para kazanamadık ama köy hala görünüyordu. Sonrasında haklılığımız ortaya çıktı ve benimle dalga geçenler bile internette iş yapma hayalleri kurmaya başladılar. Bugün internette iş yapma hayali kurmayan yok sanırım 🙂
Aynı durumun son 4-5 yıldan bu yana mobil için geçerli olduğunu düşünüyorum. 2008 yılına kadar cep telefonlarını konuşmak dışında sadece logo melodi satmak olarak algılayan sözde teknoloji şirketlerinin bugün hiçbirisi yok ortada. 4-5 yıl önce hiç kimsenin önemsemediği mobil siteler ve uygulamalar ise bugün çok büyük önem kazandı.
2004 yılında herkes logo melodi satmaya odaklanırken biz içerik satmaya odaklandık. En basit telefonlarda bile çalışan, herbir sayfanın boyutu 1K’yı geçmeyen wap.mackolik.com mobil sitesini yaptık. Şu anda bu site Türkiye’nin açık ara en çok ziyaret edilen mobil sitesi, ayda 100 milyondan fazla sayfa gösteriyoruz.
2008 yılında da o zamandan cep telefonlarının bugünkü durumuna geleceğini gördüğümüz için Turkcell ile ortak o zamanki adı uygulamadukkani.com olan, sonradan t-market.com olarak devam eden bir proje geliştirdik. Iphone dışındaki bütün markalar için uygulama indirilebilen bu siteden şu ana kadar 10 milyondan fazla farklı kullanıcı 100 milyondan fazla uygulama indirdi. Uygulama indiren telefonların büyük çoğunluğu Nokia markalıydı, yani akıllı telefonlar da değildi. Sadece Mackolik uygulamasının bu versiyonu 3 milyondan fazla kişi tarafından indirildi.
2012 yılına geldiğimiz bugünlerde artık herkesin ağzından mobilin çok önemli olduğunu duyabiliyoruz. Peki buna rağmen mobil kavramı doğru algılanıyor mu ve mobilde yeteri kadar proje yapılıyor mu? Buna verilecek cevap ne yazık ki kocaman bir ‘HAYIR’.
Mobil denince özellikle 2 kavram öne çıkıyor. Bunlardan ilki mobilden sadece ‘akıllı telefonlar’ın anlaşılması, ikincisi de mobil sitelerin hiç önemsenmeyip, uygulamaların çok daha ön planda olması. İşte bu iki noktada çok büyük bir hata yapıldığını düşünüyorum.
Türkiye’de kullanılan telefonların bildiğim kadarıyla %12’si ‘akıllı telefonlar’. Bu demektir ki, %88’i hala ‘akıllı olmayan telefonlar’. Peki bu %88’i oluşturan insanlar, şu anda telefonlarını sadece telefon olarak mı kullanıyorlar? Kesinlikle hayır. O zaman bir telefonu akıllı yapan nedir? Angry Birds oynayamadığım bir telefon akıllı değil midir? Bence bir telefon herhangi bir browser ile internete girebiliyorsa o telefon yeteri kadar akıllıdır.
Bugün Nokia, Samsung gibi markaların internete giremeyen herhangi bir modeli satılıyor mu piyasada, bildiğim kadarıyla hayır. Belki daha küçük bir ekranda, daha az yetenekli bir browserda ama mutlaka bir internet erişimi var artık telefonların. Bütün telefonlardan Facebook, Twitter gibi sosyal ağlara girilebiliyor. O zaman neden sadece %12 için uygulama geliştirmek yeterliymiş gibi çok yanlış bir algı var herkeste? %12 olarak tanımlanan akıllı telefonların büyük bir hızla arttığı doğru ama en az 3-4 sene daha diğer telefonlar hala daha çok kullanılıyor olacaklar.
Geçen gün telefonumdan Samsung’un web sitesine (www.samsung.com) girdim, beni doğrudan Türkçe mobil sitesine (m.samsung.com/tr) yönlendirdi. Sonra merak ettim, bizim büyük Türk şirketlerimizin sitelerine girdim. Birkaç tanesi hariç neredeyse hiçbirinin mobil browserlar için hiçbir şey yapmadığını gördüm. Bu markalar her yıl reklama on milyonlarca dolar harcayan firmalar. Bir web sitesini mobile uygun hale getirmek için harcanacak para on bin doları geçmezken, bu firmalar neden bunu yapmazlar? Tek bir cevabı var, bana çok net görünen köyü görememek ya da görmek için çaba harcamamak. Ne demek istediğimi anlamak için telefonunuzdan Ülker’in (www.ulker.com.tr), Arçelik’in (www.arcelik.com.tr), Fiat’ın (www.fiat.com.tr), Honda’nın (www.honda.com.tr), Coca-Cola (www.coca-cola.com.tr) sitelerine girip bir bakın. Bu arada bu markalar benim ilk aklıma gelenler, siz de aklınıza gelen başka markalar için bakabilirsiniz. Mesela Honda ve Coca-Cola, Türkçe sitesi için mobil site yapmamış ama uluslararası siteleri için yapmışlar. Telefonunuzdan http://www.honda.com’a ve http://www.coca-cola.com’a girip bakabilirsiniz.
Reklam bütçelerinin büyük çoğunluğunu hala televizyonlara, apartmanların boş duvarlarına harcayan firmalar, bu reklamların neredeyse hepsinde daha fazla bilgi için web sitemizi ziyaret edin diyorlar, ama o reklamı görenlerin büyük çoğunluğunun önünde bilgisayar yok, ama telefon var. Elindeki telefondan bu web sitesine girmeye çalışan insanlar, bilgisayarlar için tasarlanmış, çok büyük resimler, flash görseller içeren web sitesine telefondan girip, ya gerekli bilgiye ulaşamıyor, ya telefon operatörlerine gereksiz yere data ücreti ödüyor ya da ödememek için siteyi hemen kapatıyorlar.
Mackolik.com’un web sayfasının aylık sayfa gösterim sayısı yaklaşık 200 milyonken, mobil sitemizin sayfa gösterim sayısı 100 milyon. Google Analytics rakamlarına göre Mackolik.com’un aylık tekil kullanıcı sayısı 8 milyonken, wap.mackolik.com’un 5 milyon. 2 yıl içinde mobil trafiğimiz web trafiğimizi geçmiş olacak. Ancak bugün web sitemizin reklam gelirleri, mobil sitemizin en az 10 katı. Çünkü hala büyük reklamverenler mobil çok önemli deseler de, bunu sadece modaya uymak için söyler gibi, ne sitelerini mobile uygun hale getirmek için çaba harcıyorlar ne de mobilde reklam yapmak için bütçe ayırıyorlar. Bir çoğunun mobilde reklam yapmama nedeni reklama tıklanınca gidecek bir mobil sitelerinin olmaması. Ne kadar acı değil mi?
Sadece reklamverenler açısından değil, gelirinin tamamı internet üzerinden olan eticaret sitelerinin bile mobil siteleri yok bugün. Ne demek istediğimi anlamak isteyenler, önce bilgisayarlarından sonra da telefonlarından http://www.amazon.com’a girsinler. Sonra da aynı işlemi hepsiburada.com, hizlial.com ya da aklına gelen herhangi bir alışveriş sitesi için baksınlar. Amazon.com’un mobil sitesinden bir ürün almak zevk, bizimkilerde ise ne yazık ki bir işkence. Mesela ebay.com tarafından satın alınan gittigidiyor.com’un bile mobil sitesi yok, ebay’in ise var. Türklerin telefon kullanmadığını mı düşünüyorlar acaba?
Bir diğer konu, neredeyse bütün şirketlerin facebook’da bir fan sayfası ya da twitter’da bir hesabı var. Sanırım fan sayfası ya da twitter hesabı olmayan şirketlerin pazarlama ya da reklam müdürlerini dövüyorlar 🙂 Bütün reklamların sonunda da bu sayfaların linkleri yayınlanıyor, web sitesinin adresini vermekten daha pratik geliyor sanırım bu. Tabi bu şirketlerin kendi aralarında da kimin fan sayısı, beğenen sayısı, takipçi sayısı daha fazladır diye bir yarıştır almış başını gidiyor. Fan sayısını artırmak için harcanan paraların çok daha azına adam gibi bir mobil site yaptırılabilmesine rağmen bunu düşünen yok, modaya uymak ve sürünün peşinden gitmek her zaman daha kolay ve tercih edilen yol oluyor ne yazık ki. Burada bu şirketlerin reklam ajansları tarafından da yanlış yönlendirildiklerini düşünüyorum. Çünkü bir fan sayfası açıp onun reklamını yaparak para kazanmak her iki tarafın da daha kolayına geliyor sanırım.
Bugün web sitesi olmayan bir şirket düşünülemezken, yarın mobil sitesi olmayan düşünülemeyecek. Mobilde yaratılacak fırsatlar çok fazla, hatta webden çok daha fazla, ama bu kendiliğinden gelmeyecek, gelmesi için herkesin konuştuğundan daha çok çalışması gerekiyor. Birazcık kafayı kaldırıp dünya nereye gidiyor diye bakanların her zaman kazanan tarafta olacağını, görünen köyleri görmemek için direnenlerin kaybederken neden kaybettiklerini bile anlayamayacaklarını düşünüyorum.
Categories: Bütün Yazılar, İnternet Dünyası
> Türkiye’de kullanılan telefonların bildiğim kadarıyla %12′si ‘akıllı telefonlar’.
wap.mackolik.com loglarinda guzel bilgiler yatiyor olabilir konuda. Hemen hemen tum telefon tarayicilari marka model bilgisi de yolluyor. Data analizi ise yarayabilir.
Diger bir konu, tabi ki uygulama tarzi sitelerin (mackolik.com gibi) ya da okuyucu deneyimi sunan sitelerin (eksisozluk, gazeteler, vs) mobil versiyonlarinin olmasi cok onemli ama kim cep telefonundan Arcelik’in sitesine baglanir ki? Ya da neden baglansin? Bu tarz sirketlerin normal siteleri bile katalogdan farkli degil. Bunlarla ilgibi bir bilgiye ulasmak istenildiginde de gidilen yer sirketin sitesi degil, bir arama motoru oluyor.
Dediğiniz gibi mobil sitelerimizin de loglarını çok detaylı şekilde tutuyoruz, belki başka bir yazıda ayrıca bu konuda daha geniş olarak verebilirim.
Arçelik ya da başka şirketlerin web sitelerinin yanında daha kullanışlı mobil siteleri olsa çok daha fazla kullanılırdı. Çünkü yanımızda her zaman laptop taşımıyoruz ama telefon taşıyoruz. Örneğin bir Arçelik bayisine gittiğinizde ya da gazetede bir ürünün reklamını gördüğünüzde, telefonunuzla okutabileceğiniz bir QR kod olduğunu düşünün, doğrudan bu ürünün mobil sitesine gidip çok daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz.
Bu arada yorum yapan kişiler isimlerini ve email adreslerini yazarsa sevinirim, bir ‘s’ harfiyle muhatap olma duygusu çok hoş değil 🙂