Bu Başarıya Ortak Olmak İster misiniz?

Uzun yıllardır çeşitli girişimlerim oldu, çeşitli girişimlere yatırımlarım oldu. Hem kendi girişimlerime hem yatırımlarıma devam ediyorum. Bu yazıda en son yatırımımdan bahsetmek istiyorum, çünkü bu diğerlerinden çok farklı bir girişim. Umarım hikayesi hoşunuza gider.

2016 yılından bu yana yelkenli teknelere merak sardım ve yazları mümkün olduğunca zamanımı teknede geçirmeye çalışıyorum. Bu hobimi son zamanlarda bu konuda yazılmış kitapları okuyarak daha farklı boyutlarda da yaşamaya çalışıyorum. Son 3 ayda 4 tane kitap okudum, bunlar:

https://www.goodreads.com/book/show/6055.A_Voyage_for_Madmen

https://www.goodreads.com/book/show/948118.A_World_of_My_Own

https://www.goodreads.com/book/show/46230863-the-long-way

https://www.goodreads.com/book/show/49871301-k-rm-z-mavi-kova

Bu kitaplardan ilk 3’ü benim doğum yılım olan 1968’de ilk kez yapılan ve tek başına, karaya hiç ayak basmadan, hiçbir yardim almadan ve hiç motor çalıştırmadan sadece yelken kullanarak dünya turu atılan bir yarış ile ilgili. Yelkene meraklıysanız mutlaka okumanızı öneririm.

Son kitap ise bir Türk yelkenci Tolga Ekrem Pamir tarafından yazılmış kendi hayat hikayesi. Tolga, İstanbul’da bir reklam ajansında çalışırken, 4 yılda bir yapılan Vendee Globe adındaki dünyanın en zor yarışına katılmayı hedefleyerek Fransa’ya taşınıyor. Henüz bundan önceki yarışlara katılamasa da 2024 yılındaki yarışa katılmayı hedefliyor, ama bu arada birçok yarışa katılarak kendisini geliştiriyor ve şu anda solo yelken dünyasında ilk 150 sporcu arasında yer alıyor. Vendee Globe yarışını duymadıysanız şu linke bakmanızı tavsiye ederim: https://www.vendeeglobe.org/en/tracking-map , ayrıca Youtube üzerinde de bolca video bulabilirsiniz. Şunu söyleyebilirim fikir vermesi açısından, dünyada bu yarışa katılabilecek nitelikte yelkenci sayısı, dünyadaki astronot sayısından daha az, yani o kadar zor bir spordan bahsediyoruz.

Ben Tolga’nın ismini ve kitabini bir arkadaşımdan duymuştum, 2020 Vendee Globe’a katılabilecek ilk Türk yelkenci olacak mı diye merakla bekliyordum, çünkü bu alanda özellikle Fransızların büyük bir üstünlüğü var. Kitabını okurken Facebook’tan da kendisini buldum ve arkadaşlık isteği gönderdim. Kendisi de hemen bu isteği kabul etti ve o Fransa’da ben İngiltere’de yazışmaya, sonra da görüntülü konuşmaya başladık. Bana planlarından bahsetti, 2020’ye sponsor bulamadığı için katılamadığını ve 2024’e hazırlandığını ama bu arada bambaşka bir projesi olduğunu söyledi.

Tolga bu projeyle, dört denizle çevrili ama yelken sporunun açık deniz branşı konusunda son derece geri kalmış bir ülke olan Türkiye’yi bu branşta harekete geçirmeyi hedefliyordu. Artvin-Hopa’dan yola çıkarak, önce Karadeniz’i baştan başa geçip, İstanbul Boğazı’ndan Marmara Denizi’ne, sonra da Çanakkale Boğazı’nı geçip Ege Denizi’ne, sonrasında Knidos’tan Akdeniz tarafına dönüp Kuzey Kıbrıs’ın ucundan İskenderun’a kadar hiç durmadan, yani karaya hiç ayak basmadan, tek başına ve sadece yelkenle 1500 deniz mili yapmayı hedeflediğini ve bu rotayı da tüm dünya yelkencilerinin denemek isteyeceği bir rota haline getirmeyi hayal ettiğini anlattı.

Projenin adi Challenge4Seas ve bu kısa video ile proje hakkına biraz fikir edinebilirsiniz:

Kitabında bütün detaylarını okuyabilirsiniz ama burada da kısaca bahsetmek de isterim. Tolga, 30 yaşında İstanbul’da çalıştığı reklam firmasından istifa ediyor ve tek kelime Fransızca bilmeden, cebinde 4 ay yetecek kadar parayla Fransa’ya La Rochelle adındaki Atlantik kıyısında bir şehre taşınıyor. Bir dil kursuna yazılıyor, boş zamanlarında yelkenle ilgili her yere girip çıkıyor ve buradaki 15 yılın sonunda çok büyük başarılara imza atmış bir yelkenci olarak isim yapıyor. Örneğin Mini Transat Race adındaki yarışa katılıp Atlantik okyanusunu sadece 6,5 metrelik bir tekne ile tek başına 26 günde geçiyor.

Düşündüğü projeyi gerçekleştirebilecek nadir insanlardan birisi olsa da tabii ki bunun için iyi bir yarış teknesi, iletişim ve tanıtım, antrenman vs. gibi birçok ihtiyacı karşılamak gerekiyor ve bu da para demek. Ben de kendisine yardımcı olmak için çevremdeki bazı insanlara projeyi anlattım ve sponsor olmak isterler mi diye sordum. Tolga ile her gün konuşup farklı senaryolar düşündük ve ben de elimden gelen desteği vermeye çalıştım. Ama ne yazık ki herkes harika proje demesine rağmen elini cebine atmak isteyen olmadı.

Benim projeye olan inancımı ve heyecanımı gören Tolga bir süre sonra bana bu projeye ortak olmamı teklif etti, çünkü teknenin siparişi verilmiş ve ocak ayında teslim edilecek, şubat ayında suya inecek, yaza kadar hazırlıklar yapılacak ve haziran sonu gibi de tekne Hopa’dan yola çıkacaktı. Ama tüm bunları yapabilmek için ilk önce teknenin parasının ödenmesi gerekiyordu. Ben de bu teklife sıcak baktım ve projenin tekne dahil tüm masraflarına %50-%50 ortak oldum. Bu projeden para kazanmak gibi bir beklentim yok tabii ki, tek beklentim bir ilkin gerçekleştirileceği bu başarıya ortak olmak aslında. Çünkü ilk defa yapılacak bu rotada teknede Tolga’nın yanında olamayacağım ama her anını heyecanla takip edeceğim ve sonunda o basariyi paylaşacağım. Bu da beni para kazanmaktan çok daha fazla tatmin etmiş olacak. Çünkü Tolga da ben de kendimizi dünya vatandaşı olarak görsek de çok sevdiğimiz ülkemizin ve denizlerimizin ismini yukarılara taşımak asıl gayemiz.

Bu ortaklık sayesinde Tolga’nın stresi biraz azaldı ve artık bundan sonra sponsor bulmak için haziran sonuna kadar zaman kazanmış olduk en azından. Hiç sponsor bulamasak da bu projeyi gerçekleştireceğiz ama bulacağımız her sponsor bu projenin daha çok duyurulmasına dolayısıyla Türkiye’nin denizlerinin yelken dünyasında tanınmasına katkısı olacaktır inancındayım.

Türkiye Yelken Federasyonu da projeye destek veriyor. Öncelikle federasyon çatısı altında görevlendirilen Tolga, AcikDeniz/Offshore sınıfının Türkiye’de yapılanmasında görev alıyor. Bu projede Tolga’nın yapacağı derece referans rekor olarak tescil edilecek ve bundan sonra aynı rotada başka denizci ve yelkencilerin de yapacağı dereceler bu rekoru kırmak için takip edilerek ve federasyon tarafından kayıt altına alınacak. Ayrıca İstanbul ve Çanakkale Boğazı geçişlerindeki güvenlik federasyon tarafından bağlantıda olduğu kuruluşlar tarafından sağlanacak, çünkü normalde boğazlarda yelken açılamıyor.

Bunun dışında teknedeki birçok malzemeyi üreticiler ya sponsor olarak ya da maliyetine verdiler. Teknemiz bu ay sonunda suya inmiş olacak ve yaza kadar Tolga da hem teknik bütün hazırlıklarını bitirmeye çalışacak hem de antrenman yapıyor olacak. Umuyorum ki her şey yolunda gidecek ve haziran sonu gibi Hopa’dan yelken açarak yola koyulacak Tolga.

Tolga, Challenge4Seas projesinin ardından da Sinan Sümer adli bir genç Türk denizci ile birlikte Transquadra/Martinique Atlantik aşırı uluslararası yelken yarışında bayrağımızı bir Türk ekibi olarak kıtalar arası dalgalandıracaklar.

Bu yazıyı okuyan herkese öncelikle Tolga’nın kitabini alıp okumasını tavsiye ediyorum. Yelkene meraklı olmasanız bile bir tutku uğruna bir insanın nasıl yaşayabileceğini, neler başarabileceğini gösterdiği için zevkle okuyacağınızı sanıyorum. Sonrasında da bize maddi/manevi katkıda bulunabilecek ve bu başarıya ortak olmak isteyen herkesin bizimle iletişime geçmesini bekliyoruz. Sponsor olmayı düşünecek şirketlere, bireylerle projenin sponsorluk dosyasını paylaşabiliriz. Yelkenlere markanızın logosunu basmak gibi daha birçok seçenek var sponsorluk için.

Projenin Facebook sayfasını da takip edebilir ve gelişmeleri de öğrenebilirsiniz: https://www.facebook.com/challenge4seas

Yenilikçilik, kararlılık, azim, başarı, dayanıklılık, doğa ve deniz tutkusu, macera ve keşif gibi birçok konuyu içerisinde barındıran bu projede bizimle birlikte aynı heyecanı yaşamak için bana ve Tolga’ya ses verin, el verin.



Categories: Bütün Yazılar

5 replies

  1. Kuşadası Yat Kulubü kurucu üyesiyim.uzun yıllar denizde oldum…
    Sizleri kutluyorum.Başarılarınızın devamını diliyorum.

  2. Sponsor olarak katkıda bulunamasam da belki fikir olarak katkıda bulunmak isterim.
    Bu önemli ve özel yolculuk başından sonuna canlı yayınlanabilir. Belki arada ne yaptığını, nerde olduğunu, nasıl hissettiğini anlatabilir. Bu konuda, dünya çapında meraklı/meraksız insanların da ilgisi çekilebilir. (Bir Spor kanalı veya Youtube da olabilir). Belki yayını sağlayacak GSM operatöründen de (bütün Türkiyeyi kapsadığını anlatan) sponsorluk alınabilir ?

    Başarılar dilerim

  3. Erdem hocam benim projem için size ulaşmam gerekiyor .

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: