Reklamcılıkta Sınır Yok Mudur?

Bugün çok ani olarak bu yazıyı yazmaya karar verdim ama konunun kendisi ile ilgili olarak uzun zamandır rahatsızım.

Yıllardır spam olarak  reklam mailleri almaya alıştık, zaten mail şirketleri de bu konuda sürekli çalışıyorlar. Spam mail gönderenler ile Hotmail, Gmail, Yahoo gibi mail şirketleri arasında ciddi bir savaş sürüyor ve hep de sürecek gibi görünüyor. Biz şirket olarak Gmail altyapısı kullanıyoruz ve Gmail bu tür mailler oldukça başarılı şekilde filtreliyor.

Spam olarak gönderilen SMS’ler ise bir ölçüde daha az, çünkü SMS göndermenin maliyeti var, bu nedenle milyonlarca kişiye SMS göndermek yerine daha çok hedeflemeli SMS gönderiliyor. Operatörlerin izinli veri tabanına şirketler ciddi paralar ödeyerek SMS gönderebiliyorlar. İsterseniz operatörünüze bu veri tabanından çıkmak istediğinizi söyleyebiliyorsunuz ve bir daha bu tür SMS’ler almıyorsunuz.

Gelelim asıl konumuza, bir de doğrudan işyerindeki, evinizdeki ya da cep telefonunuzdan sizi arayıp birşeyler satmaya çalışanlara karşı ne yapılabilir. Hem de bu arayanlar ülkemizin en büyük şirketleriyse. Bugün ofisimde bir toplantı halindeyken sekreterim aradı ve Eczacıbaşı Menkul Değerlerden bilmem kim hanımefendi arıyor dedi, ben de toplantımı kesip Eczacıbaşı’ndan birisi arıyorsa ciddi bir konudur deyip konuşmaya başladım. Önce çok kibar nasılsınız, iyi misiniz faslından sonra, 2011 yılının kötü bir yıl olduğundan, uzmanları ile şirket yöneticilerini bu konuda bilgilendirme toplantıları yaptıklarından, 2012 yılı için önerilerde bulunarak danışmanlık hizmetleri verdiklerinden, bu nedenle de benden bir randevu talep ederek birikimlerimi değerlendirme konusunda yardımcı olmak istediklerini söyledi.

Ben de önce telefonumu nereden aldıklarını sordum, bütün şirketleri ve yöneticilerini bu şekilde aradıklarını söyledi, yani benim özel bir durumum yokmuş, spam olarak telefonla önüne geleni arıyorlarmış kısacası. Ben de dedim ki, her şirket, ürününü satmak için sizin yaptığınız gibi telefonla insanları aramaya kalkarsa insanlar çalışamazlar ve birikimleri de oluşamaz. Yaptığınız Eczacıbaşı gibi bir kuruluşu benim gözümde aşağılara itmiş durumda, çünkü ben de sizden hiçbir talep gelmeden, bir restoran sahibi olarak sattığımız biraların soğukluğunu ya da bir yazılımcı olarak mackolik.com’a reklam vermenin yararlarını telefonla arayıp size ya da sizin yöneticilerinize anlatmaya kalksam ne düşünürsünüz?

Ama hanımefendiyi ikna etmek mümkün değil, başka türlü benim gibi kişilere nasıl ulaşacakmış ki? Para harcayarak reklam yapmak gibi bir seçeneğiniz var dedim. Eğer benim gibi birisine nasıl ulaşacağınızı düşünüyorsanız ve bulamıyorsanız, anlaşacaksınız bir reklam ajansı ile, danışmanlık parasını ödeyeceksiniz, televizyona mı girersiniz, internete mi, gazeteye mi karar verirsiniz, ben de bunları görüp ilgilenirsem sizi ararım zaten, siz beni benden izinsiz arayamazsınız dedim.

Ben sinirli şekilde konuşmaya devam edince zamanınızı almayayım diye telefonu kapatmaya çalıştı, ben de tam da bunu söylüyorum size dedim, zamanımı benden izinsiz alamazsınız, Eczacıbaşı Menkul Değerler bile olsanız dedim.

Sanırım telefonla arama maliyetleri azaldıkça ve bizim ülkemiz gibi insan gücü maliyeti de çok düşük olduğu sürece, kar hırsı büyük küçük farketmiyor, her şirketi saçma sapan hareketler yapmaya itiyor.

Reklamın değerini bilen, reklamdan ekmek yiyen birisi olarak, şirketlerin kısa yollara sapmadan doğru reklam yöntemleri bulmalarını diliyorum.



Categories: Bütün Yazılar

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: